Şahinbey Mutlu Son

Şahinbey Mutlu Son

Cevabımın

ardından bayanıyla mevzuşacağını söyledi ve çıktı. Uşağın sözetmiş olduğu kadın birkaç dakika sonra odamdaydı. Acı çektiğimi

görmüş fakat buna biraz olsun bile değinmeden kuru bir

tavırla, bir şiline bir yatak verebileceğini, şehirde

tanıdıklarımın olduğunu planladığınü ve Şahinbey Mutlu Son sabah kendime yeni

bir yer bulabileceğimi umduğunu belirtti.

İnsanın en büyük felaketlerde bile küçücük avuntular

yakalayabilmesi inanılmaz bir şey. O gece, uzanıp

dinlenebildiğim yataktan daha öte olmayan bir güvence bile

acımı dindirmeye yetti. Şahinbey Mutlu Son Şehirde başvurabileceğim hiç

kimsenin olmadığını ev sahibesine söylemekten utandığım

için, Esther’in verdiği broşürü inceleyip hemen ertesi sabah iş

bulma bürosuna gitmeye karar verdim. Orada, benim benzer biçimde bir

taşra kızına uygun herhangi bir yer ve az miktardaki param

tükenmeden geçimimi sağlayabileceğim bir iş bulmak için

lüzumlu bilgiyi alabileceğime inanıyordum. Tavsiye mek‐

tubuna ulaşınca, Esther bir yolunu bulup bana bir tanesağlayacağına güvenebileceğimi sık, sık yinelemişti. Beni

böyle bırakıp gitmesinden çok etkilenmiş, ona bel

bağlamaktan tümüyle vazgeçmiş de olsam iyi niyetle

 

Şahinbey Mutlu Son

düşünmeye başlayınca, onun bu tavrının tamamen müsaitolduğuna, her şeyi ilk başta öyle idraklamama yalnızca yaşamıbilme-yişimin yol açtığına inandım.

Böylece ertesi sabah, köylü giysilerimin el ver-diğince

temiz, derli toplu giyindim. Sandığımı sıkı tembihlerle ev

sahibesine bırakarak tek başıma yola düştüm. Görmüş olduğum her

insandan ürkerek ve fazla bir aksilikle karşılaşmadan iş bulma

bürosuna vardım.

Büroya, satın alan kabul bölümünde oturan yaşlıca bir hanım

bakıyordu. Önünde devasa, tertipli bir defterle gerekli

bilgilerin yazılı olduğu kâğıtlar vardı. Bu önemli kişiye Şahinbey Mutlu Son şiltihapgörünmeye çalışarak bakışlarımı yerden kaldırmadan ve

buraya benimle aynı fakatç için gelmiş olan öteki insanları

incelemeden önünde eğilip, slm verdikten sonra dileğimi

kekeledim.

Minik aşama bir devlet memurunun tüm ciddiyetini ve

suratsızlığını taşıyan, bir bakışta beni baştan aşağı süzen

hanımefendi hiç yanıt vermeden dinledi. Sadece başlangıç için

bir şilin istedi ve parayı alınca da hanımlar için çalışacak yerinson derece nadir bulunabildiğini, hem benim ağır iş için çok

narin görünmüş olduğumü, gene de defterine bir göz atıp benim için

ne yapabileceklerine bakacağını söyledi. Benden diğer

müşterilerin işlerini yaparken beklememi istedi. Öldürücü bir

belirsizlik taşıyan bu sözlerden ötürü ta derinden incinmiş

şekilde geriye çekildim.